top of page

Necla Çağlayan

 

Yazarın çocukluğu Arnavutköy’de çilek tarlaları içinde geçti. Her gün tramvayla gittiği “Arnavutköy  İlkokulu”ndan mezun olduktan sonra; liseyi “Beşiktaş Kız Lisesi” nde okudu. Lise son sınıfta okulunu, Edebiyat ve Felsefe konusunda temsil etti. Ekip İstanbul ikincisi oldu.

 

Beşiktaş Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi  Pedagoji Bölümü’nde öğrenimini sürdürdü. Eğitime olan merakı yüzünden, öğrencilik yıllarında, çeşitli okullarda öğretmenlik görevinde bulundu. Çapa Tıp Fakültesindeki Psikiyatri stajı yaptı ve 1972 yılında mezun oldu.

 

Mezuniyetinden hemen sonra, 1973 yılında, şimdi Kadıköy Anadolu Lisesi olarak bilinen Maarif Koleji’nde “Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü” nde göreve başladı. Aynı okulda, sekiz yıl Sosyoloji ve Psikoloji öğretmenliği yaptı.

 

1977 yılında evlendi. 1978 yılında oğlu İnanç dünyaya geldi.Bir süre sonra eşini kaybetti ve oğluyla birlikte yaşam yolculuğuna devam etti.

 

Maarif Koleji’ndeki görevinin yanı sıra o tarihlerde “Eğitim Enstitüsü” olarak bilinen çift öğretimli, şimdiki Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi olan, okulun akşam bölümünde “Ruh Sağlığı” dersleri verdi.

 

1994 yılında yirmi dört yıl çalıştığı ve onlarca yaşam anısı biriktirdiği Kadıköy Anadolu Lisesi’ nden emekli oldu. Emekli olduktan sonra “Pedagog” sıfatıyla çeşitli anaokullarında “Sorumlu Müdür” olarak görev yaptı.

 

2009 yılında “Play To Learn  Ana Okulları” ile tanıştı. Sorumlu müdür ve pedagojik danışman olarak göreve başladı. Müdürlük görevinin yanı sıra, diğer okullarda da yaptığı gibi, öğrenci anne ve babalarına yönelik seminerler vermeye ardından da bu seminerlerin içeriklerini yazmaya devam etti. Okul sahibi Özlem Petek  Hün’ün teşvikiyle yazıları “Eti Life” ve “Tutumlu Anne” bloglarında  yayınlandı. Sonraları Nişantaşı Postası ve Şişli Gazetesi’nde yayınlanan yazılar ilgi görmeye başlayınca bu yazıları bir kitapta toplama fikri ortaya çıktı. “Çocuklarımız Kime Ait?” isimli kitap böyle oluştu.

 

Kitabın yazarı, görsel sanatları ve klasik müziği hayatının parçası haline getirmiştir. Kendisi için en önemli şey insan ilişkileridir. Yaşamında önceliği her zaman aile, arkadaşlık ve dostluk olmuştur… Bütün zorluklarına rağmen, hayatı keyif alarak yaşamayı, bu keyfi insanlarla paylaşmayı, doğanın içinde olmayı, yeni yerler keşfetmeyi, yeni şeyler öğrenmeyi sever. Hayatı, yaşadığı çevreyi ve kendisini süslemeye özen gösterir. İlkesi “KIRMADAN ve KIRILMADAN” yaşamaktır…

Halen Play To Learn Anaokullarındaki danışmanlık görevine devam etmektedir.

 

bottom of page